The Mall at Millenia, Orlando - The Cheesecake Factory

"İnanılmaz" bir yer. Mekan The Mall at Millenia alışveriş merkezinin içinde bulunuyor. İlk başta alışverinizi yapın sonra da yemek yemeye buraya gelin! Restoran ayrıca herkese yönelik, buraya grupça olsun, kız/erkek arkadaşınızla olsun, ailenizle olsun gidebilirsiniz. Ancak her şeyi geçtim Cheesecake Factory'de bulunduğum süreç içerisinde en beğendim şey garsonların müşterilere karşı inanılmaz bir ilgi göstermesiydi. Mönüye gelirsek, çok fazla çeşit var, seçin beğenin alın kısacası. Lezzet mükemmel. Etleri, makarnaları ve adından da anlayabileceğiniz üzere cheesecakler harika. Porsiyonlar büyük bu demek oluyor ki karnınızı güzelce doyurabileceğiniz bir yer. Bahsetmeden de geçmeyeyim, gidince çok güzel bir sıra ile karşılacaksınız. Garsona kaç kişi olduğunuzu söyleyin o size bir yer bulacaktır. Buraya puanım 8.25/10. Aşağıda da Pepe (bizimle ilgilenen garson) ile güzel bir fotoğraf :)

1st Front Street, Brooklyn - Grimaldi's Pizzeria

Klasik ve loş bir ortamı var. Brooklyn köprüsünün hemen altında. Restorandan 10 dakika yürüyüş ile Manhattın'ın harika manzasını görebilme şansınız var. Lezzete gelince, yemekler fena değil garsonlar normal. Birazcık dürüst konuşmak gerekirse normal bir pizzacıdan bir farkı yok gibi. Tek sözü edilmesi gereken iyi tarafı porsiyonlar küçük değil yani kolayaca doyabilirsiniz. Ne kadar normal bir pizzacı olsada, giriş sırasında "harika" bir 5 dakika geçireceksiniz. Burası bu arada Brookly'nin en iyi pizzacılarındanmış. Şaşırdım doğrusu. Buraya puanım 6/10

Le Parker Meridien, New York - Burger Joint

Herkesin tavsiyesini dinleyip gittiğim bu hamburgerci açıkçası beklentilerimi pek karşılayamadı. New York'ta ki en iyi iki hamburgerci (Shake Shack, Burger Joint) arasında densede bence Shake Shack hala tahtını koruyor diyebilirim. Hamburgerinden çok atmosferi beğendim açıkçası. Yer bulmak konusunda kesinlikle sıkıntı çekeceksiniz. Bu kaçınılmaz bir durum. Mekanda garson yok sadece şefler ve siz varsınız. Etrafınızda yazılar ve imzalarla dolu duvarlar var. Buranın bana tek getirisi Arjantinli bir iş adamı ile tanışmam oldu. Malum yer bulmak çok zor olduğu için yanına oturmaya karar verdim. Güzel bir sohbetten sonra mekandan ayrıldı ve hamburgerimle baş başa kaldım. Lezzet o kadar anlatıldığı gibi "harika" değil onu söyleyeyim ama yine de idare eder. Fiyatlar Shake Shack'ten daha pahalı. Bir burger 10 dolar civarlarındaydı yanlış hatırlamıyorsam. Yine de denemeden geçmeyin derim. Buraya puanım 6/10.

Not: Mekan, lüks bir otelin en ücra köşesinde... Bulmanız kolay olmayabilir. Eğer giderseniz ordaki yetkililere sorun!

Madison Square Park, New York - Shake Shack

Böyle bir lezzet yok. En büyük hamburger hayranı olmamama rağmen, Madison Square Park gibi güzel bir atmosferi olan ortamda, böyle bir hamburgeri saatlerce yiyebilirim. Fiyatlar New York'a göre harika ve lezzet inanılmaz. Patates kızartmaları kıvırcık ve hamburgerlerde angus eti kullanılmış. Çok çok uzun bir sıra var ama bence sıraya girilmeye değer. Yaklaşık bi en az 15 dakika bekleyeceksiniz. Size sıra geldiğinde sizden aynı Starbucks'ta olduğu gibi bir isim isteyeceklerdir. Size tavsiyem eğer Türkseniz, orda siparişinizi isteyen personel, isminizi 10 kere söyledikten sonra bile anlamayabiliyor. Size ordaki personelle olan konuşmamı hiç değiştirmeden aktarıyorum:
-What is your name sir?
+Berk
-Sorry?
+Berk.
-Sorry I didn't quite get that.
+Berk.
-What?!
+BERK.
-WHAT?!
+Dexter.
-Oh okay..
Ben şahsen bu olaydan sonra artık yabancı isimler söyleyip işin kolayına kaçıyorum. Eğer şanslı gününüzdeyseniz o gün hava güneşlidir ve yaşlı bir adam "New York, New York" şarkısını söylüyordur. Sebepsizce mutlu olabileceğiniz bir zamandır. Kısacası bunu okuyorken bile olmak isteyeceğiniz bir yer. Puanım 7,5/10

7th Ave, New York - Carnegie Deli

Karşınıza yemek geldiğinde "Beni bu 1 hafta tutar." diyebileceğiniz bir yer Carnegie Deli. İlk olarak buraya geldiğinizde uzun bir sıra ile karşılaşmanız mümkündür. Ortalama 15-20 dakikalık bir bekleyişten sonra garson sizi içeriye alır ve efsane bir atmosfer ile karşılaşırsınız. Klasik bir Amerika tablosu. Kocaman insanlar ve büyük porsiyonlar... Çok büyük porsiyonlar. Garson sizi yerinize oturtur turşularınız getirir. İşte bu aşamadan sonra size bir kaç tavsiye verebileceğimi düşünüyorum. Bu restoranın ünü, cheesecake ve sandviçlerinden gelir. Bu yüzden sizin yapacağınız şey, bir rozbif sandviç ve bir de çileklikli cheesecake söylemek. Midenizde eğer boş bir yer bırakmak istemiyorsanız, 30$ gibi bir miktarı cebinizden çıkarmanız gerek :( New York gibi bir yer için fiyatlar ucuz değil, pahalıya yakın ancak gitmenizi tavsiye ederim. Servisi zaten söylememe gerek yok, garsonlar çok samimi ve hızlı. Buraya puanım 7,5/10 olacak.

Little Italy, New York - Paesano of Mulberry Street

Hayatımda yediğim en güzel makarnalardan birini New York'ta yedim. Eğer New York'a geldiyseniz ilk olarak kesinlikle Little Italy bölgesine uğramanızı tavsiye ederim. İkinci olarak, eğer Little Italy'e geldiyseniz, Paesano of Mulberry Street'e uğramanızı "şiddetle" tavsiye ederim. Restorandaki garsonların yabancı, farklı farklı ülkelerden New York'a gelmiş insanlar. Hepsi çok sıcak kanlılar. Türk olduğunuzu öğrendiklerinde size, "afiyet olsun", "merhaba" tarzı basit kelimler söyleyebilirler. Restoranın makarnaları, pizzalarına göre daha güzel (Pizzalar da güzel yanlış anlaşılmasın). Özellikle kremalı makarnaları tercih edin derim. Raviolisini denedim ve müthişti. Fiyatlar New York'a göre gayet uygun, ancak Amerika'da nerdeyse gittiğiniz her restorana bahşiş bırakma zorunluluğunuz olduğu için ücretin bir kısmını masada bırakacaksınız. Örnek verirsek, bu restoran sizden ücretin %17'sini bahşiş olarak alacaktır... Evet %17... Eğer, "onlar keyfim mi ben ister bırakırım ister bırakmam" diyorsanız yanılıyorsunuz çünkü bahşiş parası direk fişinizin içinde size geliyor. Şansınıza küsün. Ben mekanı yinede çok beğendim. Buraya puanım 7/10.

Not: Mekan akşamları çok romantikmiş, buraya kız/erkek arkadışınızı alıp beraber de gelebilirsiniz :)

Kadıköy, İstanbul - Ciğerci Hulusi

Pazartesi günü arkadaşım Furkan ve Kerem bana Ciğerci Hulusi'yi önerdi. Gittikten sonra sadece tek bir kanıya vardım. Kadıköy'de eğer yemek yemek için sağlam bir yer arıyorsanız, buraya uğramanızın gerektiği. Şişleri olsun, adana dürümü olsun, urfa dürümü olsun her şeyiyle güzeldir. Özellikle isminden de anlaşılacağı gibi "ciğeri" mükemmeldir. Hizmet kalitesi de harika. Servis hızlı ve fiyatlar makul. Kimyonu ve şalgamı Mersin, pul ve toz biberi Gaziantep'ten geliyormuş. Yemekten önce gelen mezeleri de inanılmaz güzel. Buraya geldiğiniz de sadece sizden ciğer çöp şiş istemenizi istiyorum. Buraya puanım 7/10. 
Şimdiden afiyet olsun.

Alsancak, İzmir - Sevinç Pastanesi

Alsancağın göbeğinde bulunan Sevinç Pastanesi, çoğu insanın Alsancak için buluşma noktasıdır. Buranın pavlova tatlısı meşhurdur, ayrıca yanında çay ile mükemmel gider. Mekanın dekorasyonu ve atmosferi mükemmel. Biraz pahalı olsa da eğer İzmir'de yaşıyorsanız kesinlikle gidilmesi gereken bir yerdir. Tatlılarından ziyade buranın dondurmalarını da çok öneriyorlar özellikle; dağ çilekli, naneli, bitter çikolatalı, İtalyan karamelli, damla sakızlı ve kavunluları. Önceden de söylediğim gibi fiyatlar biraz pahalı ama lezzet muhteşem. Buraya puanım 6,5/10

Bostanlı, İzmir - Beykoz Çaycısı

Akşam saat 22 gibi ailemle gelip çay içtiğimiz çok güzel bir mekan. İsminden de anlaşıldığı gibi Bostanlı ve Karşıyaka'nın iddialı çaycılarındandır. Çayından ziyade kumrusu da harika. Burada akşam gelip oturabileceğiniz çok geniş bir mekanı var. Nargilelerini çok öneriyorlar hiç bir fikrim yok ama eğer içen biriyseniz es geçmeyin derim. Ortamdaki atmosfer çok iyi, servis çok hızlı ve bence personel de güler yüzlü. Buraya puanım 6/10.

Alsancak, İzmir - Alavara

Arkadaşım Deniz Ekin'den öğrendiğim bu mekan, Alsancakın gözde yemek mekanlarındandır. Alavara, size tek bir makarna tipi sunar, o da spaghettidir. Makarna fevkalade olmamasına rağmen güzeldir. Güzel olmasından tutun fiyatlarda çok uygundur. Cüzdanınızda eğer o gün şanssızlık üzere paranız yoksa karnınızı doyurabileceğiniz harika bir yer. Alavara'da çok fazla genç görebilirsiniz, kısacası çok kalabalık bir mekan bu yüzden biraz beklerseniz hemen sinirlenmeyin derim :) Kalabalık ve bu inanılmaz büyük mekan için bu sefer puanlamayı biraz daha farklı yapmayı düşündüm. Öğrenciler için 8/10, diğerleri için 5/10 :) Şimdiden afiyet olsun.

Çeşme Marina, İzmir - Mado

Birden çok gittiğim Çeşme'de sevdiğim mekanlardan. Çeşme Mado, marina manzaralı ve her çeşit lezzeti bulabileceğiniz keyifli bir yer. Özellikle fettucine alfredo çok lezzetli. Servisin yavaşlığına rağmen çok başarılı. Sadece bu yaz, mönünün zengin olmasına rağmen maalesef istediğim tatlılar yoktu ama yinede önerebileceğim bir kaç tatlı var; dondurmalı makaron, şehzade katları, fıstıklı bal börek ve cevizli tatlı tabağı. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Eğer yemek sonrası gidecekseniz yaz için dondurmalı lezzetleri de tavsiye ederim. Servis dediğim gibi bir hayli yavaş ama istediğiniz şey güzel bir şekilde geliyor eninde sonunda :) Fiyatlar tabii ki Çeşme standartlarında, ama bence değiyor. Bence her gittiğinizde gerek lokasyon ve manzara gerekse damak çatlatan lezzetleriyle sizi güldürecek yerlerden biri. Puanım 7/10 

Pendik Marina, İstanbul - Alaçatı Muhallebecisi

Ben açıkçası mekanı çok beğendim, marinadaki en kalabalık ve en güzel yer diyebilirim. Denize sıfır, yemeğinizi yerken güzel bir manzara keyfi de yapabiliyorsunuz. Tek bir konu varki beni biraz rahatsız etti, garsonlar masalarla geç ilgileniyor ve servisler geç alınıyor. Personele gelirsek, bana çok sıcak kanlı ve güler yüzlü geldiler diyebilirim. Mekanın dekoru güzel süslenmiş ve dikkatinizi çekiyor. Kahvaltılarını yemediğim için yorum yapamayacağım ancak yemekler kötü değildi, beğendim. Puanım 6/10

Çeşme, İzmir - Kahve Aşkına

Çeşme'nin klasik mekanlarından bir tane daha. Klasik derken evet, "pahalı". Pahalı olsa da inanılmaz güzel bir atmosferi var ve mekanı çok güzel bir yerde. İçeceklere gelirsek süper diyemem ama güzel denebilir nitelikte. Mekan dekoru ve şıklığıyla insanların dikkatini çekiyor. Kahve sunumu mönülerde harika, personel sıcak ve güler yüzlü ancak pek kalabalık olmasa da bir kahve için çok bekliyorsunuz ve sonuç mükemmel değil. Yinede mekanın arkasında bir plaj var denizine girdikten sonra buraya gelip güzelce kahvenizi içebilirsiniz. Buraya puanım 6/10

Çeşme, İzmir - Ilıca Plajı

Harika bir plaj. Deniz, kum ve güneş... Suyun turkuaz, temiz ve berrak olmasından bir yana tutun, denizin soğuk değil aksine ılık harika bir ısısı olması Ilıca Plajını güzel yapan özelliklerdendir. Çeşme'nin rüzgarı maalesef bu plajı da vuruyor. Biraz rüzgarlı, kumlar gözünüze olsun çantanıza olsun rahatlıkla kaçabiliyor. Dalgalı bir denizi var ve kalabalık denilebilir. Buraya puanım 7,5/10

Çeşme, İzmir - Elit Life Restaurant

Bana göre isminden dolayı biraz kaybeden bu restaurant Ilıca'ya gittiğinizde uğramaya değer bir yer. Personel ilgili ve yemekler lezzetli. Masaların yanında prizlerin olması açıkçası buraya olan sevgimi biraz daha arttırdı. Telefon şarjı göz açıp kapatıncaya kadar bitenlerin sevebilecekleri küçük bir detay. Restaurantın arka tarafında oturmanızı tavsiye ederim çünkü arkada öne göre daha hoş bir ortam var. Yemek olarak kebap ve ızgaraları öneririm, çorbaları da fena değil. Fiyatlara gelirsek meşhur "Çeşme fiyatları" maalesef burda da geçerli. Uzun lafın kısası biraz tuzlu. Puanım 6/10

Çeşme, İzmir - Çilek Kafe

Arkadaşım Ataberk ile her buluştuğumuzda gittiğimiz fix Ilıca mekanımız. İlk önce yemeğimizi yedikten sonra çayımızın yanında güzelce tavlamızı atarız. Eğer buraya gelecekseniz ya kumru ya da kumpir ısmarlayın derim. Eee Çeşme sonuçta kumru şart;) Personeller bazı isteklerimizi oflaya poflaya yapsa da herkes çok sıcakkanlı. Söylemeden geçmeyim, nargile tarzı tütün ürünleri kullanmasam da mekanda bulabilirsiniz. Puanım 6/10.

Özdere, İzmir - Çukuraltı Plajı

Özderede bulunan bu halk plajı, oturan sakinlerin ve daha çok yerli turistlerin tercih ettiği hareketli bir yer. Plajda keyifle oturup yemek yiyip bir şeyler içebileceğiniz mekanlarının yanı sıra insanların rahatlıkla yüzebileceği tertemiz bir denizi de var. Denizde ne kadar gitseniz de uzun bir süre sığ, sonra derinleşmeye başlar. Hafta sonları aşırı derecede kalabalık oluyor bu yüzden kalabalıktan hoşlanmıyorsanız hafta içi gitmenizi tavsiye ederim. Buraya puanım 6/10

Pressure 2015

Kesinlikle tavsiye edeceğim filmler sıralamasına girdi. 127 saat filmini izleyip beğendiyseniz şiddetle tavsiye ediyorum. 4 kişilik bir dalgıç takımının, denizin 60 ft. derinliğinde yaşadığı zorlukları ve hayat mücadelelerini anlatıyor. Bir gerilim filmi olan Danny Huston, Matthew Goode, Joe Cole ve Alan McKenna'nın başrollük yaptığı bu filme puanım 7/10. Film 91 dakika ve 2015 yapımıdır.

Detaylar için: http://www.imdb.com/title/tt3029476/

Şimdiden iyi seyirler.

Fenerbahçe, İstanbul - Sütiş

Bu sabah dişçiye gittikten sonra ailem ile gittiğim ortalama bir kahvaltı mekanı. Makarnalarını tavsiye etmem sadece kahvaltı için gidecekseniz gidin. Mekan güzel Fenerbahçenin içinde bir yer. Garsonların tarzı ve sempatisi çok hoşuma gitti. İzlenimlerime göre çiftler ve aileler için uygun bir yere benziyor. Fiyatlar ise bir kahvaltı yerine göre uygun denebilir. Puanım 7/10.

Uzun Zaman Oldu..

Yıl 2016, ben Berk Yazar. Sanırım içimden bir ses bu 2007'de açtığım blogu devam ettirmemi istiyor. An itibariyle 70 tane gönderisi olan bu blog benim 10 senemi size yansıtıyor. Şu an yaşım 16 ve TED İstanbul Kolejinde 10.Sınıftayım. Bloga baktığımda içimden, 10 sene ne çabuk geçti be diyebiliyorum. Evet biliyorum, bu sayfayı boşlamış olabilirim ama biraz baktığımda bu sayfa benim ne kadar anımı ne kadar güzel hatıralarımı barındırdığını görebiliyorum. Aradan unutulmaz anlar, güzel yıllar ve bir sürü hatıra geçti. Yazmak ve yazmamak arasında ne kadar kararsız olsamda bu blogu bırakıp 10 yılı çöpe atmak içimden gelmiyor. Bu yüzden tekrar merhaba.